Frankfurt Yolcusu (Passenger to Frankfurt)
Agatha Christie
Altın Kitaplar
2013, İstanbul
ISBN:978-975-21-0774-8
318 Sayfa
Çeviri: Çiğdem Öztekin
"Liderlik, büyük bir yaratıcı güç olmanın ötesinde, şeytani amaçlara da hizmet edebilir..."
Jan Smuts
Agatha Christie'yi bu kitap ile tanımış olsaydım sanırım sevmezdim. Alıştığımız polisiye romanlarını ve öykülerini o kadar çok seviyorum ki genellikle Beresfortların baş rolde olduğu casusluk tarzı romanlarını çok sevemiyorum. Bu kitap da kapak ve isim çok etkileyici zira Hitler ve II. Dünya Savaşı özel ilgi alanım. Ancak içerik çok tatmin edici gelmedi bana. Oldukça da uzun olunca biraz sıkıldım hatta bir sonraki Agatha Christie kitabına geçip onu bitirip bu kitaba sonra geri döndüm.
Kitabın en hoş bölümü Agatha Christie'nin önsözü sanırım. Fikirlerini nereden bulduğunu anlatması çok keyifli. Bu kitabında da Agatha Christie 70'leri anlatan bir öykü yazmak istemiş ve bu nedenle geri planı yansıtması gerektiğini söylemiştir. Biraz ütopik/distopik bir dünya ideali ile yola çıkmış. Yeni bir şey denemek istemiş. Önsözünü "Bu olanaksız bir öykü değil ama yalnızca bir kurgu, bir fantezi" sözleri ile tamamlıyor.
Sir Stafford Nye dışişlerinde görevlidir. Uzakdoğu'daki görevinden dönerken gizemli bir olay yaşar. Havaalanında yanına gelen bir kadın peşindekileri atlatmak için ondan pelerinini ve pasaportunu ister. Ona yardım etmeyi kabul eden Sir Stafford, Londra döndüğü zaman bu kadınla işinin daha yeni başladığını anlayacaktır.
Tüm külliyatı okumak isteyenler için, Agatha Christie'nin çok çok daha keyifli ve şok edici kitapları var.
Frankfurt Yolcusunu okumadim.Sizin de yazdiginiz gibi sok edici kitaplari cok Agatha Teyzenin.Benim icin On Kucuk Zenci Bes Kucuk Domuz ve Carpik Evdeki Cesetler en iyilerinden birkaci.Hele Poirot un icinde oldugu kitaplar benim icin en guzelleri.Poirot un biyiklari severim ben onlari.
YanıtlaSilBu arada sitenin yeni gorunusu harika.Tatli baykuslar cok sirin.Iyiki bu site var hergun ilk once ziyaret ettigim tek site diyebilirim.Hep devam etsin Insallah.
Sevgiler Sadik Okuyucunuz Derya
Sevgili Derya
SilKesinlikle verdiğiniz örneklere katılıyorum hepsi birbirinden güzeller Poirot olunca hikaye bir farklı oluyor :)
Blogun tasarımını beğenmenize de çok sevindim böyle daha sade oldu sanki güzel sözleriniz için de çok teşekkür ederim ne kadar mutluyum
Sevgiler
Yeni bir şey denemesi hoş ama benim de bu kitap çok içimi sıkıyor. Tam çevirisini de zorla okuduğumu hatırlıyorum. :)
YanıtlaSilSenin cümlelerini okumak öyle büyük bir keyif ve mutluluk ki, bir daha bu kadar ara vermemen için ne yapsam diye düşünür oldum. (Bunu derken kendi bloguma henüz yazmadığım Christie'leri de unutmamalıyım tabii :)))
Daha çok yazalım, daha çok birlikte olalım inşallah. Birtanesin. ♥♥♥
İnşallah Canım :D
SilBlogun tasarımını değiştirince bana bir yazma hevesi geldi aslında bu ara okulda çok yoğunum ama öğle yemeği derdi olmayınca o bir saati bloguma ayırıyorum kışın da oruç tutsam mı? :)
Senin yazılarını bekliyorum ben de lütfen ihmal etme
Sevgiler
Çok tatlısın, inşallah hep olur o bir saat 😊💗 kolaylıklar diliyorum tüm iş ve derslerinde.
SilÇok teşekkürler ^.^
SilYazar burada kanımca 1940 ların casusluk hikayelerini ve dönemini etkilenerek aktarmak istemiş. zannımca tahayyülesi bu konuda da zehir gibi çalışmış. her romanı olmasa da bazı romanlarında 2. Dünya Savaşının izlerini görüyoruz. keza romanlar konusu ne olursa olsun topluma ışık tutan güzelliklerdir..bu kitabını da keyifle okumuştum. ama evet kurgusal olarak Poirot ve Marple karakterlerinden farklı Beresford'lar ile karşımıza çıkınca biraz farklı zaviyeden okumakta iyi geliyor :) sevgilerle
YanıtlaSilEvet insan Poirot ve Marple'a alışınca yeni bir deneme hoşa gitmiyor
SilGüzel yorumunuz için çok teşekkürler
Sevgiler