Bir Kadeh Şampanya (Sparkling Cyanide)
Agatha Christie
AKBA
1964, İstanbul
239 Sayfa
Nüveyre Gültekin
Doğum günü masası yedi kişi için hazırlanmıştı... Masada altı kişi korkudan soğuk terler dökerek, müthiş bir şeyin vukuunu bekliyorlardı. Son derece güzel bir kadının doğum gününü kutlamak üzere toplanmışlardı. Ellerde şampanya kadehleri vardı... Gözlerde korku yanıp sönüyordu. Nihayet ışıklar azaltıldı, numaralar başladı... Davulların öfkeli uğultusu sona ererken ışıklar tekrar yandı... Doğum gününü kutlayan güzel kadın, masanın üstünde kapanmıştı. Yüzü mosmordu. Parmakları takallüs etmişti... Artık masada altı kişi idiler. Masadaki erkeklerin kalplerine aşk ve cinayet tohumları saçmış olan güzel kadın ölmüştü. Onu kim öldürmüştü? Çılgına çevirdiği aşıklarından biti mi? Kıskançlıktan kahrettiği kadınlardan biri mi?
(Kitap tanıtım yazısından)
Bu kitap en eski ve ilk okuduğum Agatha Christie'lerden biri. 1964 basımı olduğu için Türkçesi o kadar güzel ki. Hikayeyi bir ara bıraktım ve o Türkçeyi okudum özellikle. Öyle güzel kelimeler var ki; fıtreten, muaheze, varit... Bu sebeple sanırım biraz ağır kaldım. Kitabın yeni baskısındaki ismi "Şampanyadaki Zehir". Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere çok zengin ve çok güzel bir kadın olan Rosemary Barton doğum günü yemeğinde ölür. Geçirdiği ağır grip nedeniyle melankoli yaşadığı ve intihar ettiği düşünülür ve dosya kapanır. Ancak kocası George Barton başta olmak üzere o gece yemekte bulunanlar Rosemary'i düşünmeye başlar.
En iyi Christie'lerden biri ancak kitabı okurken hep bir eksiklik hissettim. O eksik elbette Poirot idi. O olsa roman tam olurmuş. Kitabın kahramanı Albay Race. Albay Race'i daha öncede Kahverengi Elbiseli Adam, Nilde Ölüm ve Briç Masasında Cinayet kitaplarından anımsayabilirsiniz.
Bahsettiğim gibi kitabı uzun yıllar önce okumuştum, olayı hatırlıyordum ama katili anımsayamamıştım. Gerçekten keyifle ve merakla okunacak bir kitap. Ayrıca Noel Kekinin Gizemi adlı öykü kitabında yer alan Sarı Süsen romanın minik bir versiyonu diyebiliriz.
Agatha okumak daha hiç nasip olmadı ama bütün serilerini okumayı düşünüyorum.Tanıtım için teşekkürler...
YanıtlaSilA.C. polisiyenin kraliçesi okunmalı Sevgiler
Sil'Rosemary, hatıra demektir..' Bu kitap hayli dokunaklı olarak aklımda kalmış Christie'lerden nedense. Agatha Teyze'mizin Rosemary'i tanımlayışı yüzünden sanırım. Iris ve Anthony de çok hoş karakterler diye hatırlıyorum.
YanıtlaSilYazını zevkle okudum, kaç gündür yorum yazamadım, kusura bakma canım. Hollow'u da merakla bekliyorum.
Evet Rosemary hatıra demektir gerçekten dokunaklı Hollow beni bir hayli şaşırttı bugün yazmayı planlıyorum güzel yorumun için teşekkür ederim
SilCanım Biblio'm