14 Kasım 2014 Cuma

Japon Edebiyatı Okumaları [15-30 Kasım 2014]


Canım Arkadaşım Biblio Kasım ayı için Japon Edebiyatı Okumaları önerdiğinde çok mutlu oldum. Yeni yazarlar keşfetmek çok heyecanlı. Ne okuyabilirim diye araştırırken Kawabata'yı ve Biblio'nun da listesinde olan Mişima'yı tercih ettim. 

Benim kitaplarım: 

  • Kawabata - Go Ustası
  • Mişima - Bahar Karları
  • Mişima - Bir Maskenin İtirafları 
Bize katılmak isterseniz Canım Arkadaşım Biblio'nun yazısındaki adımları uygulayabilirsiniz. İnstagram'da #japonedebiyatıokumaları etiketi ile kitaplarımızı paylaşacağız. Canım Biblio'ya beni davet ettiği ve bu şahane görseli hazırladığı için çok teşekkür ederim. 

Herkese iyi okumalar...

1 Kasım 2014 Cumartesi

Jose Saramago - Körlük


Körlük (Ensaio sabre a cegueira)

Jose Saramago

Can Yayınları

2012, İstanbul

ISBN: 978-975-510-928-2

360 Sayfa

Çeviri: Aykut Derman






"Gözlerimizle görmemeye başlamadan önce bizler zaten kör olmuştuk, korku bizi kör etmişti, aynı korku yüzünden körlüğümüz sürüp gidecek." 

Körlük son yıllarda okuduğum en etkileyeci kitap. Saramago külliyatını okumayı çok istediğim bir yazar. İlk okuduğum Lizbon Kuşatmasının Tarihi'ni açıkcası pek sevmemiş bir hayli sıkılmıştım. Ama o zaman bile Saramago okumaktan vazgeçmemiştim. İlk fırsatta yeniden okuyacaktım. Kısmet Distopik roman okumasınaymış. İlk sayfadan itibaren sizi içine alıyor ve karakterlerden biriymiş gibi romanın havasını soluyorsunuz. Sürekli olarak "ben ne yapardım?" diye sordum kendi kendime. Bazı yerlerde anlatım o kadar yoğunlaşıyor ki klostrofobik bir ortam çıkıveriyor karşınıza. Kaçıp gitmek istiyor ama kalanlara ne olacağını merak ediyorsunuz. 

Kırmızı ışıkta arabası ile bekleyen adam birden kör olur. Çevredekiler yardıma gelirler ve içlerinden biri adamı evine götürür. Adam evde bu olaya anlam vermeye çalışırken karısı gelir ve hemen bir doktora giderler. Doktor bir takım tahliler ister. Akşam evine dönen doktor bu konu ile ilgili literatürü araştırırken kör olur. Bir anda körlük vakaları artmaya başlar. Hükümet körleri karantinaya almak için harekete geçer. Doktoru almaya geldiklerinde karısı da kör olduğunu söyleyerek onunla gider. Hastaları eski bir akıl hastesine kapatırlar. Artık orada kuralları kendileri koyacak ve hayatta kalmaya çalışacaklardır. 

Bazı bölümleri gerçekten çok iç acıtıcı. Ama ben çok sevdim. Bazı bölümler hala gözümün önünde. 

Kitabın 2008 yılında çekilmiş bir de filmi var. Ben filmi de beğendim. internette bulup izleyebilirsiniz. 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...