Distopia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Distopia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Kasım 2014 Cumartesi

Jose Saramago - Körlük


Körlük (Ensaio sabre a cegueira)

Jose Saramago

Can Yayınları

2012, İstanbul

ISBN: 978-975-510-928-2

360 Sayfa

Çeviri: Aykut Derman






"Gözlerimizle görmemeye başlamadan önce bizler zaten kör olmuştuk, korku bizi kör etmişti, aynı korku yüzünden körlüğümüz sürüp gidecek." 

Körlük son yıllarda okuduğum en etkileyeci kitap. Saramago külliyatını okumayı çok istediğim bir yazar. İlk okuduğum Lizbon Kuşatmasının Tarihi'ni açıkcası pek sevmemiş bir hayli sıkılmıştım. Ama o zaman bile Saramago okumaktan vazgeçmemiştim. İlk fırsatta yeniden okuyacaktım. Kısmet Distopik roman okumasınaymış. İlk sayfadan itibaren sizi içine alıyor ve karakterlerden biriymiş gibi romanın havasını soluyorsunuz. Sürekli olarak "ben ne yapardım?" diye sordum kendi kendime. Bazı yerlerde anlatım o kadar yoğunlaşıyor ki klostrofobik bir ortam çıkıveriyor karşınıza. Kaçıp gitmek istiyor ama kalanlara ne olacağını merak ediyorsunuz. 

Kırmızı ışıkta arabası ile bekleyen adam birden kör olur. Çevredekiler yardıma gelirler ve içlerinden biri adamı evine götürür. Adam evde bu olaya anlam vermeye çalışırken karısı gelir ve hemen bir doktora giderler. Doktor bir takım tahliler ister. Akşam evine dönen doktor bu konu ile ilgili literatürü araştırırken kör olur. Bir anda körlük vakaları artmaya başlar. Hükümet körleri karantinaya almak için harekete geçer. Doktoru almaya geldiklerinde karısı da kör olduğunu söyleyerek onunla gider. Hastaları eski bir akıl hastesine kapatırlar. Artık orada kuralları kendileri koyacak ve hayatta kalmaya çalışacaklardır. 

Bazı bölümleri gerçekten çok iç acıtıcı. Ama ben çok sevdim. Bazı bölümler hala gözümün önünde. 

Kitabın 2008 yılında çekilmiş bir de filmi var. Ben filmi de beğendim. internette bulup izleyebilirsiniz. 


24 Ekim 2014 Cuma

Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya


Cesur Yeni Dünya ( Brave New World)

Aldous Huxley

İthaki Yayınları

2013, İstanbul

ISBN:978-975-6902-16-5

333 Sayfa

Çeviri: Ümit Tosun







1984 ile birlikte en önemli Karşı Ütopyalardan biri olan Cesur Yeni Dünya'nın en önemli özelliği bence, kitap adını çok okumak istediğim ve Canım Arkadaşım Biblio'nun çok sevdiği Shakespeare'in Fırtına adlı eserinden alması. 

"Bu kadar bunca yakışıklı varlık varıp gelmiş buraya
Ne güzel şeymiş meğer insanlık
Böyle dünyalıları olan
Yaşasın bu yaman, bu cesur yeni dünya."
Fırtına - Shakespeare 

Distopyamız 26. yüzyılda Londra merkezinde geçiyor. İnsanoğlu öjenik (sağlıklı ceninler yetiştirme)  bir şekilde cam fanuslarda dünyaya gelir. Anne olmak, doğum, aile, evlilik gibi sözcükler ayıptır. Kast sistemi kurulduğu için daha ceninken insanlar kastlarına (Alfa, Beta, Gamma, Delta ve Epsilon) göre şekillendirilir. Örneğin tropik bölge ve madenlerde çalışacak olanlar daha embriyo iken sıcağa alıştırılmaktadır. Çok az embriyo kısırlaştırılmaz. Ancak bu kişiler sıkı bir doğum kontrol yöntemi uygularlar. Herkes herkesindir, cinsellik özgürce yaşanır. Eğitim hipnopedya (uyku sırasında öğrenme) sağlanır. Din, tarih, sanat, felsefe, edebiyat yok edilmiştir. Herkes mutludur çünkü daha ceninken bu duygu verilir Çocuk yaşlarda ölüme alıştırılır ve ölümü sakinlikle karşılayan bir insanoğlu yetişir. Soma adı verilen yasal bir uyuşturucu kullanılmaktadır. 

Bu dünyada bize göre normal, onlara göre vahşi olanlar da yaşamaktadır. Ancak onlar elektrikli tellerle çevrilmiş ayrı bir bölgede yaşamaktadırlar. 

Bernard-Marx  (Alfa-Artı psikoloğu) ve o sıralar birlikte olduğu Lenina Crowne ile bu vahşilerin yaşadığı bölgeye bir gezi yaparlar. Orada Yeni Cesur Dünyalı olan biri tarafından doğurulmuştur olan John ile karşılaşırlar. John'nun Shakespeare'in tüm eserlerinin toplu halde olduğu bir kitabı vardır ve onu okuyarak büyümüştür. Hayatı bu kitap ile anlamaya çalışır. John Lenina'ya aşık olur. Bernard Marx, John'u Cesur Dünya'ya getirir. Herkesin çok ilgisini çeken John bir süre sonra bu ilgiye dayanamaz. 

Huxley'in, Zamyatin'in Biz adlı distopyasından etkilendiğini biliyoruz. Belki ilk ondan okumaya başlamalıydım ancak listemde en merak ettiğim Cesur Yeni Dünya idi. 

1984 kadar olmasa özellikle finali ile gerçekten çok etkilendim. Kendimi o dünyada yaşarken buldum. Bu türe ilgi duyanlar mutlaka okumalı. 


28 Eylül 2014 Pazar

Distopik Roman Okumaları [Ekim 2014]


Lisede felsefe dersinde en sevdiğim konuydu ütopyalar ve karşı ütopyalar. Ütopya Eski Yunanca "ou" olumsuzluk eki ve "topos" yer, ülke anlamındaki sözcüklerin birleşiminden meydana gelen "olmayan ideal ülke" anlamına gelen bir terim haline gelmiştir. En çok ilgimi çeken Orwell'ın 1984'ü idi. Çok uzun zaman aradım, baskısı yoktu. Sonra Türkiye'de yapılan ilk baskısını buldum sahafta.


Kıymetli 1984'üm 

O günden sonra ütopyalar ve karşı ütopya (distopya) okuma hevesim başladı. İlk önce ütopyaları okumaya başladım. Thomas More'un Ütopya'sı, Campanella'nın Güneş Ülkesi, Bacon'un Yeni Atlantis'i, Platon'un Devlet'i. Farabi'nin Medinetü-l Fazıla'sı kaldı bir tek. 

Bir kaç distopya okudum ama listeme tam anlamıyla odaklanamadım. Ne zamandır böyle bir ay yapma niyetindeydim Sevgili Biblio'ya teklif ettiğim zaman o da fikri çok sevdi. Ekim de güzel bir ay böyle bir okuma için. Görsel yine Biblio'nun maharetli ellerinden çıktı. Şahane olmuş. Bize katılmak isterseniz instagram yada blogunuzdan katılımınızı duyurabilir yazının altına yorum bırakabilirsiniz. Görsel için Biblio ile gecekutuphanesi@hotmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz. 

Benim kitaplarım: 

  • Demir Ökçe - Jack London
  • Biz - Yevgeniy Zamyatin
  • Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
  • Sineklerin Tanrısı - William Golding
  • Mülksüzler - Ursula K. Le Guin
  • Körlük - Jose Saramago 
Canım arkadaşım Biblio'nun yazısı burada. Çok da güzel bir liste yapmış. Şimdiye kadar yaptığımız okumaların bağlantılarını vermiş. Bir göz atın derim. 

Ekim ayı sizce de gizemli bir ay mı? 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...