31 Ocak 2011 Pazartesi

Ernle Bradford - Akdeniz [Bir Denizin Portresi]

Akdeniz [Bir Denizin Portresi] (Mediterranean)

Ernle Bradford

Türkiye İş Bankası Yayınları

2004 İstanbul

ISBN: 975-458-538-5

468 Sayfa

Çeviri: Ahmet Fethi





Kitabın alt başlığı yerinde bir seçim olmuş. Gerçekten de Akdeniz'e ait ne varsa kitapta anlatılmış. Akdeniz'in çevresinde yaşayan halkların tarihte ilk var olmalarından başlayarak, 1960'lı yıllara kadar uzanan tarihine ışık tutuyor. Akdeniz çevresinde yaşamış tüm kültürlere keyifli bir yolculuk vaadediyor kitap. Akıcı bir dil ile yazılmış olması onun bilimsel kimliğine gölge düşürmüyor. İlk yayınlandığı zamandan beri okumak için beklediğim kitap beklentimi karşıladı.

Geçen yaz başında okuduğum John H. Pryor'un Akdeniz'de Coğrafya, Teknoloji ve Savaş - Araplar, Bizanslılar, Batılılar ve Türkler- kitabı ile konu olarak aynı eksende olmasına rağmen, Bradford'un kitabı tarihsel anlamda çok daha doyurucu. Tarih okuyan öğrencilerin mutlaka okumasını öneririm.

Kapak benim çok sevdiğim antik eserlerden Didyma Apollon tapınağına ait Medusa başı ile süslü. Medusa ile Akdenizin o güzelim suları birleşince şahane bir kapak ortaya çıkmış. Ben Akdeniz Üniversitesi'nde okudum. Antalya bu sebeble hayatımda en sevdiğim şehirdir. Akdenizi, iklimini, kültürünü çok seviyorum. Kimi zaman o güzelim şehri bırakıp Kocaeli'ne döndüğüme pişman oluyorum. Kitabı okurken ne kadar özlediğimi farkettim. Bradford kitabın kapağında "Akdeniz'den her ayrılış bir sürgündür!" demiş. Ne kadar doğru en azından benim için böyle.

Birazda bilgi: "Aslında Akdeniz'in derinliklerinde açık okyanuslarla karşılaşıtırıldığında çok az yaşam vardır. İki yüz kulacın altında herhangi bir şey zor yaşar ve öyle görünüyor ki, en derin ceplerde sadece kısır bir sessizlik hüküm sürer. Akdeniz tamamen kapalı olmasa da, bu konuda tamamen kapalı denizlere benzer: çok yüksek bir tuz içeriği(yoğun olan tuzlu su kaçınılmaz olarak daha tatlı suyun altına girer) yaşama düşmandır."

Ben bu durumun sadece Karadeniz'de olduğunu sanıyordum. Akdeniz'in tuzlu ağır suları zaten dibi bataklık olan Karadeniz'e akarak orada yaşamı kısırlaştırdığını biliyordum ancak Akdeniz'in kendisinde de derinlerde yaşam yokmuş. Kitap okumak ne kadar güzel bir şey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...