1 Şubat 2010 Pazartesi

Ergun Candan - Antik Mısır Sırları



Antik Mısır Sırları

Ergun CANDAN

Sınır Ötesi Yayınları

2005 İstanbul

ISBN 975-8312-24-3

479 sayfa








Antik Mısır Sırları ilginç bir kitap. İlk yarısında beklediğimi bulamadım. Antik Mısır sırlarını ve mitolojisini beklerken ilk 200 küsür sayfa Atlantis, Mu Kıtası ve Tufan'nın gerçekten varolduğuna dair kanıtlarla bezenmiş. Kitabın 223. sayfasından itibaren Mısır kozmogonisi, Ölüler Kitabı gibi konulara girdiğinde benim için ilginç oldu. 371. sayfadan sonrası ise tekrar hayal kırıklığı yaşattı. Bu sayfadan sonra Mısır inisiyelerinin Yunanistan'daki yansımaları anlatılıyor.

Kitap gündelik bir dilde yazılmış, bu yüzden akademik bir çalışma olarak sayamıyorum. Bu yüzden de inandırıcılığını yitirmiş. Yazım hataları olması normal ancak bilgi anlamında da pek çok hata gözüme takıldı. Bunlardan en barizi 375. sayfadaki "Yılanlı Sütun" ile ilgili olanı. Yazar " Delf Mabeti'nin içinde ateş yanan altın bir kaseyi başlarıyla tutan, birbirine spiral şeklinde sarılı üç yılandan oluşan Bronz bir sütun bulunmaktaydı. Bu Sütun daha sonra Osmanlılar'ca İstanbul'a getirilmiştir. Halen, üst kısmı kırılmış durumda İstanbul'un Sultanahmet Meydanı'nda bulunmaktadır." diye yazmış. Bu bilgi sütunun Sultanahmet Meydan'ında durması dışında tamamen yanlış. Sütunun ilahi bir konumu yoktu. İ.Ö. 479 yılında Delphi’deki Apollon Tapınağı önünde duran bu sütun, Yunanlılar’ın Perslere karşı kazandıkları Palataia zaferinin bir anısı olarak ele geçirilen silahların eritilmesi ile yapılmıştır. Bu sütun birbirine sarılmış üç yılan figürünün başları üzerinde taşıdıkları kazandan meydana geliyordu ve sütun kıvrımlarında 31 Yunan kolonisinin adları yazmaktaydı. Bugün bile bu yazıları görmek mümkündür. İstanbul'a ise Osmanlılar tarafından getirilmemiştir. Roma İmparator'u Constantinus başkenti Roma'dan eski bir Yunan koloni kenti olan Byzantium'a taşımaya karar verince Byzantium’da 324 yılında büyük bir inşaat başladı ve 330 yılında büyük eğlencelerle kentte açılış töreni yapılmıştır. Kente yeni bir forum yapılmış (Forum Constantini) ve burada üzerinde Constantinus’un tunçtan bir heykelinin bulunduğu bir sütun (Çemberlitaş) dikilmiştir. Şehir imparatorluğun çeşitli yerlerinden gelen pagan heykellerle süslenmişti. İşte bu sırada Yılanlı Sütun Delphi'den getirilmiştir.



Bir başka yanlışlık; İ.Ö. 1300'lerde Mısır tapınaklarında kullanılan bir unvan Neokor. Neokor ya da neokoros Yunanca bir kelimedir ve kullanımı Roma imparatorluk döneminde yaklaşık İ.Ö. 29 yıllarında Anadolu kentlerinin İmparator Augustus adına başlatıkları İmparatorluk Kültü ile kullanılan bir terimdir. Neokor, kentlerinde Augustus'a bir tanrı olarak tapınma iznini Roma senatosunda alındığını gösteren "tapınak muhafızı" anlamında kullanılmıştır. Bu terim kentler için rekabet ettikleri komşularından bir adım öne geçerek, Roma'nın gözüne girmek için kullanılmaktadır. Gerçekte resmi bir unvan değildir. Bu terim yüzünden kentler birbirine girmiş, büyük düşmanlıklar bile yaşanmıştır. Örneğin Nikomedeia (İzmit) ve Nikaia (İznik) kentleri arasında büyük husumetler yaşanmıştır. Yazar neokor terimini rahip adayları olarak kullanıyor. Mantık olarak evet kullanılabilinir. Ancak bana çelişkili gelen Mısır'daki bu rahip adaylarına neden Yunanca bir unvan verildiği. Yunanistan'da bile bu unvan kullanılmazken. Belki yazar "ilk Mısır'da kullanıldı daha sonra Yunanistan'da kullanıldı" diye açıklar. Ancak o yıllarda Mısır'ın resmi dilinin Yunanca olması gerekir ki benim bildiğim kadarıyla değil.



Kitapda ilginç bilgiler de mevcut. Mesela Mısır tanrısı Osiris aslında Atlantisli bir bilge imiş. On emir de Osiris öğretisinin 42 kuralının bir özeti imiş. Bunlar çok ilgimi çekti gerçekten. Ancak en hoşuma giden Ölüler Kitabının anlatıldığı bölümde kalbin tartılması aşaması. Bu kısmı kitapdan alıyorum.

Kalbin Tüyle Tartılması

Anubis'in ölünün kalbini tüyle tartması başlı başına inisiyatik ve ezoterik içerikli bir semboldur. Kalp vicdanı sembolize ettiği gibi, öncelikle ölünün dünyada yaşarken yaptığı tüm fiileri de ifade etmekteydi. Kalbin sembolize ettiği bir diğer unsur da ölünün astral bedeniydi. Kalp ruhu olarak Mısır'ın Ölüler Kitabı'nda yer alan astral bedenin tortulardan ne kadar arınıp arınmadığının ortaya konuluş sembollerinden biri de gerçeğin sembolü olan tüyle tartılmasıdır.


Yukarıda da belirtiğim gibi sadece Ölüler Kitabı'nın anlatıldığı bölümü zevkle okudum, diğer bölümler hoşuma gitmedi. Yine de ezoterizm ve okültizm ile ilgilenenler için okunabilir bir kitap.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...