Huzur
Ahmet Hamdi Tanpınar
Dergah Yayınları
2009 İstanbul
ISBN: 978-975-995-110-8
391 Sayfa
Ahmet Hamdi Tanpınar kendini çoktan ispatlamış kült bir yazar, benim yazacaklarım beyhude olabilir, bunun bilincinde olduğum için de nasıl yazsam diye kara kara düşünüyorum. Bu işe hiç kalkışmasa mıydım acaba? Klişe sözü tekrar edeyim o zaman; sürç-ü lisan edersem afola...
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın (1901-1962) en tanınan romanlarından biri olan Huzur ilk olarak 22 Şubat - 2 Haziran 1948 tarihlerinde Cumhuriyet Gazetesi tarafından tefrika edilmiştir. 1949 yılında ise kitap olarak basılmıştır.
Roman edebiyat otoriteleri tarafından Türk Edebiyatının en önemli aşk romanlarından biri olarak tanımlanır.
1939 yılında İstanbul'da tanık olduğumuz Nuran ve Mümtaz'ın imkansız aşkını anlatır. Nuran eşinden yeni ayrılmış bir çocuk annesi bir kadındır. Mümtaz ile ortak tanıdıkları vesilesiyle tanışırlar ve yaz boyunca İstanbul eşliğinde aşklarını yaşarlar. Sonbaharda evlenmeyi düşünürler. Ancak mevsim sonbahara döndükce aşkları imkansız bir hal almaya başlar. Çevrenin baskısı Nuran'ı daraltır.
Roman 4 bölümden oluşuyor ve her bölüm 4 ana karakterin adını taşıyor; İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz. Romanın adı gibi bir iç huzur arayan Mümtaz'ın gözünden olayları okuyoruz. II. Dünya savaşı arifesinde yaşanan gerginlikler de romana ahenk katan bir öge. Romanın en ilginç karakteri bana göre Suat. Suat eski Türk filmlerinde Önder Somer'in (ki çok severim, kendisini rahmetle anıyorum) oynadığı karakterin bir prototipi. Okumak isteyenlerin olabileceğini düşünerek çok da detay vermek istemiyorum. Eğer Kürk Mantolu Madonna'yı sevdiyseniz Huzur'u da seversiniz. Ayrıca belirtmek gerekir ki İstanbul ve alaturka müzik roman boyunca öyle güzel eşlik ediyor ki onlarda birer karaktere dönüşüyorlar.
Tanpınar'ın çok hoş bir özelliği var kahinlik mi desem yoksa engin bir öngörü mü? Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde çizdiği atmosfer tam bir televole kültürüydü. Bu romanda da öyle bir cümle var ki bilmeseniz roman geçen sene yazıldı diye düşünürsünüz. Aynen aktarıyorum; "...çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mekteplar sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak... o zaman ne olacak? Kriz..."
Tanpınar 60 yıl önce bu kadar üniversite açılacağını ve işsiz üniversite mezunlarının ortaya çıkacağını görmüş.
Tanpınar okumanız dileği ile...
Üniversite 2.sınıfta okuduğum, beni derinden etkileyen bir romandır "Huzur". O zamanlar sevgilim şimdi eşim olan kişi de ney üfleyip tanbur çaldığı için de olsa gerek etkisi bende anlatılmaz. O yıllara döndüm sayenizde. Gerçekten okunası bir değerli bir kitap.
YanıtlaSilGerçekten sizin için özelmiş ne güzel. Bir kitap ile güzel anılara dönmek paha biçilemez bence sevgiler...
YanıtlaSilOkuduğum bir kitap değil doğruyu söylemek gerekirse. Kitap listeme eklemekte yarar var...
YanıtlaSil:) Umarım okuyunca seversiniz hoş geldiniz sevgiler...
YanıtlaSilTanpinar okumadim henüz. Ilk okuyacagim Saatleri Ayarlama Enstitüsü olacak muhtemelen.
YanıtlaSilSon elli yılın en iyi aşk romanı ünvanını aldığı yıl bende alıp okumak istemiştim.Ama zannedersem bu kitapla buluşma zamanızı yanlıştı galiba tam üç kere elime alıpta yarım bıraktığım bir kitap oldu.Bu sefer kararlıyım elime aldığımda bitireceğim.
YanıtlaSilSevgili Oklap Huzur da çok iyi bir roman ama Saatleri Ayarlama Enstitüsü muhteşemdir.
YanıtlaSilSevgili Dalga Sesleri ağır bir roman olduğunu kabul etmek lazım bende biraz ağır ilerledim bitirmeniz dileği ile :)
okumak zorunda oldugum icin okudugum betimlemeleri uzun. Anlamasi zor bi kitap nasil bitiricem bilmiyorum ama okunmasini tavsiye etmiyorum
YanıtlaSil