21 Kasım 2012 Çarşamba

Stieg Larsson - Ejderha Dövmeli Kız


Ejderha Dövmeli Kız (Man Som Hatar Kvinnor)

Stieg Larsson

Pegasus Yayınları 

İstanbul. 2011

ISBN:9786054263301

648 Sayfa

Çeviri: Ali Arda 



Herkesin yana yakıla bir dönem okuduğu kitap bir şekilde kendini önüme atınca "Peki okuyayım" dedim. Aslında Açlık Oyunları'nı alıp okumak isterken bulamadım bir türlü ve ısrarla rafta bu kitap gözüme çarptı. İlk 100 küsür sayfada oldukça sıkıldım diyebilirim. Sanırım 170. sayfalardan sonra gerçekten olaylar heyecanlı bir hal almaya ve kitaba yapışmaya başlıyorsunuz. İlk 170 sayfasını 3 - 4 günde geri kalanını 2 günde okudum. Kitapta en çok sevdiğim Mikael Blomkvist'in araştırma yaptığı sırada kaldığı kulübe ve kar manzaralı oldu. 

Yaşlı zengin Henrik Vanger'in yeğeni 1966 yılında bir aile yemeği sırasında ardında hiç iz bırakmadan ortadan kaybolur. O olaydan sonra çok araştırma yapılır ama Harriet'in ne cesedi ne kendisi bulunur. İşin en tuhaf yanı her yıl Henrik'in doğum gününde aldığı, göndereni belli olmayan kurutulmuş çiçeklerdir. Henrik bunun katilin bir oyunu olduğunu düşünür. O sırada başı yazdığı bir makaleden dertte olan Mikael Blomkvist'ten bu konuda yardım ister. Ondan katili bulmasını ister. Karşılığında küçük bir servet ve makalede adı geçen ünlü iş adamının yaptığı karanlık işlere dair belgeler vermeyi teklif eder. Mikael başta çok istemese de olaya dahil olur ve araştırmaya başlar. İşler karıştığı zaman da Ejderha Dövmeli Kız Lisbeth yardım etmeye başlar. 

Güzel vakit geçirtecek bir kitap. Kitabın iki de film uyarlaması mevcut. Biri İsveç yapımı diğeri de David Fincher'in. Henüz ikisini de izlemedim. Ancak edindiğim izlenim İsveç yapımı filmin daha başarılı olduğu yönünde. Eğer filmleri izlediyseniz yorum bırakırsanız sevinirim :) 

11 yorum:

  1. Kitabın serisini bitirmiş ve isveç yapımı filminiilk kitaptan sonra izlemiş biri olarak diyorum ki; eğer seriyi tamamlama düşüncen varsa filmi en son izle :)

    YanıtlaSil
  2. Ben kitabın adını çok çok doydum ama bir zamanlar fazlaca popüler olduğu için okumayı ertelemiştim. Şimdi sizin gerçekten güzel yorumunuzdan sonra okumam gereken bir kitap olarak düşünüyorum. Filmlerini de özellikle izlemedim. Kitapları okuduktan sonra filmini izlemek daha güzel olur..
    ÇOk teşekkürler selam ve sevgilerle...

    YanıtlaSil
  3. Noomi Rapace'ın Lisbeth'i oynadığı İsveç yapımı ilk film kesinlikle kalburüstü ve hem dilin orijinal dilde oluşu hem de hikayenin başarılı senaryolaştırılması filmi fena olmayan bir kitap uyarlaması yapıyor. Fincher'ın Ejderha Dövmeli Kızı ise kesinlikle daha karizmatik bir film -hele açılış jeneriği!-; ama aynı filmi Amerikan standartlarında yeniden çekelim mantığı ile yürütülen bu proje bir eksiklik hissi uyandırıyor.Gene de çok kötü film diyemem; çok iyi de değil. Bence ikisini de izlemelisin; hem kitabın iki ayrı görsellik
    düzleminde nasıl somutlaştırıldığını zevkle kendin gözlemlersin.

    Sevgiler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ikisini de izlemek gerek teşekkürler Sevgiler

      Sil
  4. Selam,Ben kitaplarin ikisisini cok heyecanla,bir solukta Okudum.Filmlerin de isvec versiyonlarinin 3unu de izledim.harikaydi,American versiyonuna kiyaslanamaz bile,tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  5. Selamlar, bloguna bayıldım! Müsait bir zamanda bana da beklerim :) Sevgilerimle...
    http://dikkatspoilericerir.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  6. Ben yorumlara tam olarak katılmıyorum; İsveç yapımı gerçekten çok güzeldi, özellikle pek de aşina olmadığımız İsveç sinemasının karakteristiğini görmek açısından faydalı da olmuştu... Ancak beklentimin aksine Hollywood versiyonunu daha çok beğendim, hatta filmden evvel Mikael'e hiç yakıştıramadığım Craig Daniel beni oldukça şaşırttı. Film de oldukça derli toplu ve başarılı bir uyarlama gibi geldi bana. Yani bence de ikisini de izlemelisiniz =)
    Hamiş: Şu yapraklar oldukça güzel bir görüntü oluşturuyorlar... Ancak okumayı oldukça güçleştiriyorlar da, naçizane haber vereyim dedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaprakları kaldırdım :) Aslında kafamızı boşuna karıştırmışlar bence bir film çekilmişse bir yıl sonra tekrar çekilmesi çok garip neticede ikisini de izlemem gerek sanırım :)
      teşekkürler

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...