Agatha Christie
Altın Kitaplar
1988, İstanbul
ISBN: 975-405-022-8
191 Sayfa
Çeviri: Semih Yazıcıoğlu
On küçük zenci yemeğe gitti, birinin lokması boğazına tıkandı. Kaldı dokuz,
Dokuz küçük zenci geç yattı, sabah biri uyanamadı. Kaldı sekiz,
Sekiz küçük zenci Devon’u gezdi, biri geri dönmedi. Kaldı yedi,
Yedi küçük zenci odun kırdı biri baltayı kendine vurdu. Kaldı altı,
Altı küçük zenci bal aradı, birini arı soktu. Kaldı beş,
Beş küçük zenci mahkemeye gitti, biri tutuklandı. Kaldı dört,
Dört küçük zenci yüzmeye gitti, birini balık yuttu. Kaldı üç,
Üç küçük zenci ormana gitti, birini ayı kaptı. Kaldı iki,
İki küçük zenci güneşte oturdu, birini güneş çarptı. Kaldı bir zenci.
Bir küçük zenci yapayalnız kaldı, gidip kendini astı. Kimse kalmadı.
On Küçük Zenci bir baş yapıt, Agatha Christie'nin eserlerinin Everest tepesi. En polisiye sevmeyenlerin bile okuması gerek. Şahane bir kurgu. Aslında tam da polisiye denemez. Daha çok gerilim türünde, hatta öyle ki gerim gerim gerilip bir gün de okursunuz kitabı.
Bu kitap ilk 16 Kasım 1991 tarihinde okudum. Böyle diyorum çünkü 24 saat içinde okuyup bitirdim. Rüyama giren ilk kitaptır. O kadar etkilendim ki, bir süre son sayfalarını tekrar tekrar okudum.
Bu okuma benim 4. okuyuşum oldu. İlk okuduğumdaki keyfi yine aldım. Öyle ilginç bir kitap ki o gerilimi kaç kez okursanız okuyun yine hissediyorsunuz. Çünkü atmosfer çok değişik.
Oldum bittim göller ve adalar bana gizemli gelir. On küçük Zenci'nin de beni çeken ilk yanı bu, bir adada geçmesi. Gizemli birinin daveti alan 10 kişi bir adada toplanırlar. İlk vardıklarında ev sahibinin bir süre gecikeceğini öğrenirler. Birbirlerini tanımayan bu on kişi yemek sonrasında yaşadıkları bir olay ile sarsılırlar ve bunun kötü bir şaka olduğunu sanırlar. Aslında o ev sahibi hiç gelmeyecektir ve kaderleri ile başbaşa kalacaklardır.
Romanın adı ilk yayınlandığında "Ten Little Nigers". Ancak daha sonra sanırım ırkçı olduğu düşünüldüğü için "Ten Little Indians" ve "And Then There Were None" isimleriyle basılmış. Ben "On Küçük Zenci" ismini seviyorum ve bu bendeki baskısındaki kapağı çok seviyorum. Gerçekten ürkütücü geliyor insana ama diğer yandan da değişik bir çekiciliği var kapağın. Yeni baskısındaki kapağı beğendiğimi söyleyemem.
Agatha Christie'nin bildiğim kadarıyla en çok ölüm olayının yaşandığı eseri. Her birinin odasına asılmış olan "On Küçük Zenci" tekerlemesi çok hoş bir gizem yaratıyor. Kitabın bir diğer hoş yanı zenci biblolar ile yaratılan gizem.
Ben çok seviyorum kitabı ve çok detay vermemeye çalışıyorum çünkü böylesi şahane bir eseri okumanızı istiyorum. Hiç Agatha Christie okumadıysanız başlamak için biçilmiş kaftan. Ön yargınız varsa bu türe lütfen onu bir kenara bırakın ve kendinize bir "On Küçük Zenci" alın. Eminim beğeneceksiniz.Bunu okumadan Agatha Christie okumuş olmazsınız.
Son olarak Canım arkadaşım Biblio'nun "On Küçük Zenci" yorumunu dört gözle bekliyorum. Eminim o benden çok daha güzel bir yazı yazacaktır.
Bigün Agatha Christie okumaya başlarsam ilk alacağım kitap bu olacak sanırım çok güzel anlatmışsın eline sağlık :)
YanıtlaSilAl derim Sevgili Esra :) Pişman olmazsın Sevgiler
YanıtlaSilhatırlıyor musun On Küçük Zenci'yi okurken kafayı yemiştim :)Owen kim? Owen kim? diye :) bir ara yine okuyayım.
YanıtlaSilben de zor tutmuştum kendimi dememek için :)) oku canım eminim tekrar aynı keyfi alacaksın.
YanıtlaSilAslında hiç Agatha okumadım,geçen gün öğle arasında şirketin kütüphanesinde rastlamıştım buna ama ilgimi çekmeyince geri koydum.Denesem mi acaba,pişman olmam sanırım bu kadar fanları olduğuna göre:)
YanıtlaSilwwww.tullyslittleworld.blogspot.com
Sevgili Tully okumalısın bence :)
YanıtlaSilBlog'unuzu geçtiğimiz günlerde keşfettim ve keyifle okumaktayım. Agatha Christie'ye bunca yer ayrılması ise ayrıca hoşuma gitti; okumaya doyamadığım yazarlardandır.
YanıtlaSilOn Küçük Zenci okurken en çok gerildiğim Agatha Christie romanıdır herhalde. Roger Ackroyd Cinayeti ile birlikte en iyi kurguya sahip kitaplarındandır diye düşünüyorum.
Bir süredir okuduğum farklı kitaplar sebebiyle ara vermiştim Agatha'ya, tekrar başlama zamanı gelmiş bu yazıyı okuyunca özlediğimi farkettim:)
Sevgiler
Sevgili Deniz çok mutlu oldum bir adaşımın blogumdan keyif almasına :) Gerçekten de Roger Ackroyd da On Küçük Zenci de şahanedir.
YanıtlaSilBu güzel yorum için çok teşekkür ederim Agatha Christie'yi de blogumu da okumaya devam edin lütfen :)
Sevgiler :)
Gülümseyerek okudum yazını, öyle güzel anlatmışsın ki yine. Gerilim-gizem türünün en iyi kitabı bence de. Kitapta sevdiğim o kadar çok ayrıntı ve karakter var ki. Her birinin ayrı hayat hikayesi. Lost'taki geri dönüşler gibi tek tek onları okumak..
YanıtlaSilKapağa gelince kesinlikle katılıyorum ve çok şanslıyım ki bende de bu güzel mavi kitap var. Eylül ayı başlarken kitaplıkta bulamadım On Küçük Zenci'yi, neredeyse oturup ağlayacaktım, sonra bir arkadaşıma verdiğimi hatırladım ve geri aldım da içim rahatladı. Yenisini kesinlikle almak istemem. :)
Teveccühün için ayrıca teşekkürler. Çok tatlısın.
Canım Biblio gerçekten öyle ama senin yorumlarını okumak büyük bir zevk benim için. Dün Kütüphanende gezinip daha önce Agatha Christie yazılarını okudum :)
YanıtlaSilSevgiler Canım....
Çok uzun yıllar önce okumuştum bu kitabı, gerçekten beğenmiştim, siz de çok güzel anlatmışsınız. Bu arada bu kitaptan oldukça esinlendiğni düşündüğüm bir dizi var,adı "Harpers Island", 12- 13 bölümlük bir dizi, bir düğün için bir adaya davet edilen misafirler teker teker ölür ve katili tahmin etmek imkansız gibidir..değişik bir dizi tavsiye ederim. Sevgiler:)
YanıtlaSilSevgili Eren teşekkür ederim, evet o diziyi duydum izlemek istiyorum en kısa zamanda Sevgiler...
YanıtlaSilEvet, katılıyorum. Roman gerçekten güzeldir, ben de okumayanlara tavsiye ederim. Geçen yıl, bu romandan yapılan uyarlama eserleri (filmler, çizgi roman vb)incelemiştim. Merak eden buradan okuyabilir: http://www.canerinevreni.blogspot.com/2011/10/on-kucuk-zenci-inceleme.html
YanıtlaSilBu kitabın benzeri harika kurgu gerilim gizem kitapları yazarmısınız
YanıtlaSilBunun benzeri kitap isimlerinini yazarmısınız lütfenn şimdiden teşekkürler
YanıtlaSil