İskender
Elif Şafak
Doğan Kitap
2011, İstanbul
ISBN: 978-605-09-0251-8
443 Sayfa
Çeviri: Omca A. Korugan
İskender ne çok tartışıldı, çoğu arkadaşım iyice popüler ve medyatik olan Elif Şafak'ı kınayıp baştan okumayı reddetti. Radikal Kitap ekinde Elif Şafak okumadan eleştirenlere kırıldığını belirtmişti. Haklıydı da. Ben sadece okumadan kapağı eleştirmiştim. Ancak bir kadın yazar olarak bir erkek karakteri canlandırmanın zorluğuna bir gönderme olacağını düşünerek geri adım atmıştım. Okuduktan sonra ise kapağı eleştirmekte haklı olduğumu düşünüyorum. Herşeyden önce o kapaktaki İskender, benim okuduğum İskender değil. Ayrıca gayet güzel bulduğum Elif Şafak'ı çirkinleştirmekten öteye gidememiş, maksadını bulamamış bir kapak olmuş. Kadın yazarın bir erkek karakter yaratmasına gönderme yapması bakımından, kapakta erkek Elif Şafak olmasına gerek yoktu. Bana göre kitabın adı da İskender olmamalıydı. Zira İskender baş karakter değil, hal böyle iken kapakta İskender'in olmasına da gerek yoktu.
İtiraf etmek gerekirse zor okuduğum bir kitap oldu. Yani alıp beni sürüklemedi. İlla bitireyim diye saatlerimi harcamadım. Yaklaşık 3 haftada okuyarak son yıllarda en uzun sürede okuduğum kitap oldu.
İlk olarak şunları yazmak vardı kafamda; Aslında son günlerde tanık olduğumuz namus töre cinayetlerinden olan hikayede gereksiz o kadar çok karakter ve detay var ki. Oku oku bitmiyor. Zaten kitap çok boyutlu, onu takip edeceğim derken bir de yan karakterlerin hikayelerini takip etmek zorluyor okuru. İskender'in yazdığı mektuplarda el yazısı fontu kullanmak hoş bir fikir ancak gözleri çok yoruyor bu karmaşa içinde.
Aslında hala böyle düşünüyorum ancak 410. sayfada bunların bir kısmının gerekli olduğunu anlaşılıyor. Final beklenmedik bir biçimde gelişiyor ki zaten aslında sonunu en başından bilmek ve okumaya devam etmek gerçekten anlamsızdı böylesine bir sürprizi hakediyor okur.
Kısacası İskender'e karşı ne hissedeceğimi bilmiyorum. Sanırım Aşk'tan daha güzel buldum. Ancak yine de çok da beğendiğimi söyleyemiyorum. Bir fazlalık var sanki hikayede. Bana kalsa ben sadece Pembe ile Elias'ın hikayesini okumak, Elias'ın uzun uzun yemek yapmasını izlemek isterdim.
Ancak eleştirmek elbette kolay, haksızlık etmek de istemiyorum. Netice de emek bambaşka birşey. Genel itibariyle olumsuz olmama rağmen iyi ki Elif Şafak var diyorum.
Bu arada sevimsiz bulduğum bir detay Doğan Kitap gibi büyük bir yayınevinin yapmasını beklemediğim bir hata. Bölüm başlıklarında kullandıkları font Türkçe karakter içermiyor ve bu da çirkin bir görüntü oluşturuyor. Üşenmedim taradım.
Anladığım kadarıyla pek beğenmemişsin kitabı,sonlara doğru bir kaç olumlu eleştiri getirsende genel kanaatin, başkalarına tavsiye etmeyeceğin bir kitap olduğu yönünde.bende seni dinleyip okumıycam bu kitabı :)) kapak zaten çok itici dediğin gibi...
YanıtlaSilAlkım'cığım şöyle ki illa "her Elif Şafak kitabını okuyasım var" dersen oku diyebilirim yoksa çok daha iyi kitaplar seni bekliyor :)
YanıtlaSilSevgiler seni görmek güzel :)
bizim kulüpten biri okudu sonunda bu kitabı. ben de artık Elif Şafak okumuyorum ama bu kararı İskender'den çok önce almıştım. Bence de Elif Şafak iyi ki var. Baba ve Piç'i yazdığı için :)
YanıtlaSilMerakla bekliyordum yazını. Ben Elif Şafak kitaplarından Araf,Pinhan ve Aşk'ı okumuştum. Aşk güzel değildi. Demek ki İskender'i de en sona bırakacağım. İyi oldu bu yazı. Teşekkürler.
YanıtlaSilDiğer kitaplarının %70'ini okumuştum ama İskender'i okumayı hiç düşünmedim nedense. Yazdıklarından anladığım kadarıyla iyi yapmışım.
YanıtlaSilNE Okudum'da yeni yazılar görmek çok güzel Deniz'cim. Keyifli okumalar..
Bu güzel yorumlar için çok teşekkürler :)
YanıtlaSilElif Şafak'ın sadece Aşk kitabını okudum. Onun da sonlarını beğendim. Ben Elif Şafak'ın köşe yazılarını daha çok seviyorum nedense.İyi bir yazar ve ben daha çok şey bekliyorum kendisinden. Masal gibi bir şeyler denese keşke. Biraz saçma oldu ama ne bileyim J.K rowling'e benzetiyorum biraz. Doğru düzgün gülmüyor hüzünlü bakışlar falan... Kendi hayal gücünde yaşıyor gibi geliyor bana :)
YanıtlaSilAslında evet mantıklı bir öneri umarım bir gün öyle birşey yazarda biz de okuruz teşekkürler
YanıtlaSilBu yazının ardından İskender, okuma listemde irtifa kaybetti:) Kapak hakkında yazdığın her şey düşündüklerimin tıpkısı:)
YanıtlaSilElif Şafak'ta sevdiğim bir şey var tam adını koyamıyorum, bir taraftan da iten, soğuk bir tarafı yine adını koyamadığım... Günün birinde bu kitabı da okurum ama acele etmeyeceğim.
Evet okunabilir ama dediğin gibi hiç acelesi güzel yorum için çok teşekkür ederim Sevgiler
YanıtlaSilElif Şafak'ın Siyah Süt hariç tüm kitaplarını okududum. Pinhan en sevdiğim kitabıdır; Aşk'ı da severim. Genel olarak Elif Şafak'ı beğenirim aslında. En çok da masal gibi, ağdalı dilini severim.
YanıtlaSilKitap kapağından çok etkilenmedim açıkçası ve bence de o fotoğraftaki İskender değil. Fakat ben bunu,"eser yaratıcısı yarattığı karaktere ne kadar bağlanmış" olarak yorumladım. Yani sanki amaç, okura beğendirmek de değildi, gibi..
Kitap diğer Elif Şafak kitapları gibi ağdalı bir dille yazılmamıştı sevdiğimin aksine; fakat sürükleyiciydi.
Kitabın en çok sonunu beğenmedim. Bence Pembe karakteri hiç de ikizinin ölümünü örtbas edecek bir karaktere benzemiyordu. Nitekim, kitabın başlarındaki birinin canı yandığında, ötekinin de yandığı, gerçeküstü bir bağlılığın anlatıldığı düşünüldüğünde...
Kısaca, ben de sanırım İskender'e karşı ne hissedeceğimi bilemiyorum. Fakat Elif Şafak'ın favori kitapları arasına koymacağım da aşikar..
Sevgiler.
Kitabın sonu ile ilgili yorumunuza kesinlikle katılıyorum ancak sonu ile ilgili detay vermek istemediğim için buna yer vermemiştim. Gerçekten ben de böyle düşündüm. Böyle bir olaya şahit olduktan sonra sinsice oradan ayrılıp tabiri caiz ise sıvışması hiç hoşuma gitmedi. Son zamanlarda tarihi romanlarda sık kullanılan bu ikiz fenomenine burada da rastlamak beni sıktı açıkcası.
YanıtlaSilBu güzel yorum için çok teşekkür ederim. Sevgiler...
Ben de şimdilik okumayı düşünmüyorum açıkçası. Elif Şafak ne kadar iyi de olsa, bazen fazla şişirildiğini düşünüyorum.
YanıtlaSilAcele etmeye gerek yok kesinlikle
YanıtlaSilSevgiler...
Kitabı bende az önce bitirdim; bence oldukça sürükleyici ve güzeldi. sadece elias ve pembeden oluşsaydı öykü; klasik bir aşk romanı olurdu; hele bir de eliasın bol bol yemek yapması yemek tarifi kitaplarını andırırdı sanırım. ve bu yemekli geçen kısımları okurlar ne kadar beğenebilirdi? Biraz objektif olmakta fayda var. Ama iskenderin yazdığı mektupların el yazısı olması yazı karakteri ve puntolar yüzünden inanılmaz rahatsız ediciydi bu görüşe fazlasıyla katılıyorum. Bir de kitabın adı bence de asla iskender olmamalıydı!!!!
YanıtlaSil