31 Aralık 2010 Cuma

Mircea Eliade - Dinler Tarihine Giriş


Dinler Tarihine Giriş

Mircea Eliade

Kabalcı Yayınevi

2003 İstanbul

ISBN 975-8240-80-3

455 Sayfa

Çeviri: Lale Arslan





İlk elime aldığımda çok iyi bir kitap olduğu belliydi. Kabalcı Yayınevinin kitaplarını zaten hep severim. Bu kitap için de büyük özen gösterilmiş.Çevirinin güzelliğinin yanında Latince alıntıların çevirisi Prof. Dr. Çiğdem Dürüşken'e ait. Din tarihi alanında Türkçede yayınlanmış en kapsamlı eser olan Eliade'nin kitabını mitoloji tutkunu olarak büyük bir zevkle okudum. Yazarın listemde olan "Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi"ni de en kısa zamanda okumak için sabırsızlanıyorum.

Dinler Tarihine Giriş öncelikle paganist dinler inceleniyor. Ancak tek tek dinleri inceleyen bir sistematik ile değil. Ortak öğeleri ile eş zamanlı olarak inceleniyor dinler. Kabaca; Gök ve Gök Tanrıları, Güneş Tapınımları, Ay ve Ayın Gizemi, Sular, Kutsal Taşlar, Toprak, Tarım, Bitkiler konularında çok farklı toplumların tapınımları ve ritüelleri inceleniyor. Son bölümde Mitlerin Morfolojisi ve İşlevi, Simgelerin Yapısı inceleniyor. Pekçok ilginç ritüel öğrendim. Örneğin Avrupa'dan Asya pek çok toplumda bereketin artması için kadınların çıplak halde tarlaya tohum atmaları, Afrika'da bazı kabilelerde yine bereketi arttırmak için genç bir kızın kurban ettikten sonra cesetten alınan parçaların tarlalara gömülmesi gibi. İnsanoğlu ne garip değil mi? Benim en hoşuma giden bölüm Ay ve Ayın Gizemi" oldu. Çocukluğumdan beri gerçekten de ay bana gizemli gelir. Yazar bu gizemin temelini şöyle açıklıyor: "Güneş her zaman olduğu gibi kalır ve asla bir "oluşum" içine girmez. Oysa ay, büyür,küçülür, kaybolur, tüm evrene hükmeden bir oluşum, doğum ve ölüm yasasına boyun eğer." Kesinlikle doğru bir tespit. Bu bölümde ay tüm oluşumları ve etkileriyle inceleniyor. Bu konu ile bir derlemeyi diğer blogum Mitoloji'de yazmak niyetindeyim. Bu fikir çok sevdiğim ve çok değer verdiğim bir arkadaşıma ait. Kime mi? Madem gizemden bahsettik o da gizemli kalsın ;)

Tamamen benim için yazılmış bu kitap. İnsanların inanma şekillerine hep ilgi duymuşumdur. Önce Yunan Mitolojisi ile ilgilendim. Ancak daha sonra bu ilgim tüm dünya halklarını kapsamaya başladı. Özellikle İskandinav mitlerini çok sevdim. Daha önce de belirttiğim üzere Llosa'nın Masalcı'sını mitolojik öykülerinden dolayı çok sevmiştim.

Mitoloji seviyorsanız mutlaka okumalısız. Ben çok severek okudum. Hatta niyetim bir daha okumak.  

2 yorum:

  1. Ay'a ben de değişik bir hisle bağlıyım galiba, ama sizin kadar araştırmacı değilim :)
    benim de ilgimi çeken Hicri takvimin Ay'a göre oluşuydu. İslam dininde de Ramazan ayının başalngıcı ve bitişi gibi pekçok önemli şey Ay'ın hallerine bağlı mesela güneşe değil. Ay ile ilgili yazınızı merakla bekleyeceğim artık :)

    YanıtlaSil
  2. Evet haklısınız bunu bende düşünmüştüm ama yazıyı yazarken aklımdan çıkmış sanırım. Çok doğru ay Müslüman için de özel. Bana en kısa zamanda yazıyı kotarmka kalıyor o halde Sevgiler

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...